16 Aralık 2009 Çarşamba

Atatürk'ün Bazı El Yazısı Örnekleri

"Demokrasinin bütün ideali, ... milletin heyeti umumiyesini aynı zamanda idare eder. Vaziyette hükmünü bulmasını, hiç olmazsa, devletin son iradesini yalnız milletin ifade ve izhan etmesini ister."

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

"Demokrasinin bütün ülküsü, ... ulusun genelini aynı anda yönetir. Durumda yargısını bulmasını, hiç olmazsa devletin son istencini yalnızca ulusun söyleyip belirtmesini ister."

Kemal ATATÜRK

" Türk milletinin teessüsünde müessir olduğu görülen terkibi ve tarihi vakialar şunlardır:

A.Siyasi varlıkta birlik
B.Dil birliği
C.Yurt birliği
D.Irk ve menşe birliği
E.Tarihi karabet
F.Ahlaki karabet

Türk milletinin teşekkülünde mevcut olan bu şartlar diğer milletlerde kamilen yok gibidir.
"

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

" Türk ulusunun oluşumunda etkin olduğu görülen bileşimsel ve tarihsel olgular şunlardır :

A.Siyasal varlıkta birlik
B.Dil birliği
C.Yurt birliği
Ç.Irk ve köken birliği
E.Tarihsel yakınlık
F.Ahlak yakınlığı

Türk ulusunun biçimlenmesinde var olan bu koşullar öbür uluslarda yeterince yok gibidir "

Kemal ATATÜRK

" Malumdur ki Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi esasına müstenit bir devlettir. Demokrasi ise esas itibarı ile siyasi mahiyettedir. Fikridir; ferdidir; müsavatperverdir. Demokrasinin esas noktalarına göre devletin vazifesi, vatandaşın siyasi hürriyet ve mesaisini tatmin etmek ve vatandaşın ilmi, içtimai, sanat, ahlak gibi fikri sahalarda inkişafını temin ile alakadar olmak ve vatandaşın, milli hakimiyete usulü dairesinde iştirak hakkını ve bütün vatandaşların aynı siyasi haklara haiz olmasıdır. "

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

" Bilinmektedir ki Türkiye Cumhuriyeti, demokrasi ilkesine dayanan bir devlettir. Demokrasiyse aslı bakımından siyasal niteliktedir. Düşünseldir; bireyseldir; eşitlikseverdir. Demokrasinin temel noktalarına göre devletin görevi, yurttaşın siyasal özgürlük ve çalışmasını tatmin etmek, yurttaşın bilimsel, toplumsal, sanat, ahlak gibi düşünce alanlarında gelişmesini sağlamakla ilgilenmek ve yurttaşın, ulusal egemenliğe yöntemi çerçevesinde katılım hakkını taşıması ve bütün yurttaşların da aynı siyasal hakları taşımasıdır. "

Kemal ATATÜRK

" Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes Allah’a istediği gibi ibadet eder. Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılmaz. Türk Cumhuriyeti’nin resmi dini yoktur. Türkiye’de, bir kimsenin fikirlerini zorla başkalarına kabul ettirmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna müsaade edilmez. Artık samimi mutekitler, derin iman sahipleri, hürriyetin icaplarını öğren. "

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

" Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes Allah'ya istediği gibi tapınır. Hiç kimseye dinsel düşüncelerinden dolayı bir şey yapılmaz. Türk Cumhuriyeti’nin resmi dini yoktur. Türkiye’de, bir kimsenin düşüncelerini zorla başkalarına benimsetmeye kalkışacak kimse yoktur ve buna izin verilmez. İçten inananlar, derin iman iyeleri, özgürlüğün gereklerini artık öğren. "

Kemal ATATÜRK

"27, I, 1930

Pazarertesi

Hürriyet

Hürriyet, insanın düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir. Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniş manasıdır. İnsanlar, bu manada hürriyete hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve olamazlar. Çünkü malumdur ki insan tabiatın mahlukudur. Tabiatın kendisi dahi mutlak hür değildir; kainatın kanunlarına tabidir. Bu sebeple insan, ilk önce tabiat içinde, tabiatın kanunlarına, şartlarına, sebeplerine, amillerine bağlıdır."

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

"27.1.1930, Pazartesi

Özgürlük

Özgürlük, kişinin düşündüğü ile dilediğini kesin olarak yapabilmesidir. Bu tanım, özgürlük sözcüğünün en geniş anlamıdır. Kişiler, bu anlamda özgürlüğe hiçbir zaman iye olamamışlardır, olamazlar. Çünkü bilinmektedir ki kişi doğanın yaratığıdır. Doğanın kendisi dahi salt özgür değildir; doğanın yasalarına bağlıdır. Bu nedenle kişi, ilk önce doğa içinde, doğanın yasalarına, koşullarına, nedenlerine, etkenlerine bağlıdır.

Kemal ATATÜRK

"27, I, 1930

Pazarertesi

Hürriyet

Hürriyet, insanın düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir. Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniş manasıdır. İnsanlar, bu manada hürriyete hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve olamazlar. Çünkü malumdur ki insan tabiatın mahlukudur. Tabiatın kendisi dahi mutlak hür değildir; kainatın kanunlarına tabidir. Bu sebeple insan, ilk önce tabiat içinde, tabiatın kanunlarına, şartlarına, sebeplerine, amillerine bağlıdır."

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

"27.1.1930, Pazartesi

Özgürlük

Özgürlük, kişinin düşündüğü ile dilediğini kesin olarak yapabilmesidir. Bu tanım, özgürlük sözcüğünün en geniş anlamıdır. Kişiler, bu anlamda özgürlüğe hiçbir zaman iye olamamışlardır, olamazlar. Çünkü bilinmektedir ki kişi doğanın yaratığıdır. Doğanın kendisi dahi salt özgür değildir; doğanın yasalarına bağlıdır. Bu nedenle kişi, ilk önce doğa içinde, doğanın yasalarına, koşullarına, nedenlerine, etkenlerine bağlıdır.

Kemal ATATÜRK

"27, I, 1930

Pazarertesi

Hürriyet

Hürriyet, insanın düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir. Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniş manasıdır. İnsanlar, bu manada hürriyete hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve olamazlar. Çünkü malumdur ki insan tabiatın mahlukudur. Tabiatın kendisi dahi mutlak hür değildir; kainatın kanunlarına tabidir. Bu sebeple insan, ilk önce tabiat içinde, tabiatın kanunlarına, şartlarına, sebeplerine, amillerine bağlıdır."

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

"27.1.1930, Pazartesi

Özgürlük

Özgürlük, kişinin düşündüğü ile dilediğini kesin olarak yapabilmesidir. Bu tanım, özgürlük sözcüğünün en geniş anlamıdır. Kişiler, bu anlamda özgürlüğe hiçbir zaman iye olamamışlardır, olamazlar. Çünkü bilinmektedir ki kişi doğanın yaratığıdır. Doğanın kendisi dahi salt özgür değildir; doğanın yasalarına bağlıdır. Bu nedenle kişi, ilk önce doğa içinde, doğanın yasalarına, koşullarına, nedenlerine, etkenlerine bağlıdır.

Kemal ATATÜRK

"27, I, 1930

Pazarertesi

Hürriyet

Hürriyet, insanın düşündüğünü ve dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir. Bu tarif, hürriyet kelimesinin en geniş manasıdır. İnsanlar, bu manada hürriyete hiçbir zaman sahip olamamışlardır ve olamazlar. Çünkü malumdur ki insan tabiatın mahlukudur. Tabiatın kendisi dahi mutlak hür değildir; kainatın kanunlarına tabidir. Bu sebeple insan, ilk önce tabiat içinde, tabiatın kanunlarına, şartlarına, sebeplerine, amillerine bağlıdır."

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

"27.1.1930, Pazartesi

Özgürlük

Özgürlük, kişinin düşündüğü ile dilediğini kesin olarak yapabilmesidir. Bu tanım, özgürlük sözcüğünün en geniş anlamıdır. Kişiler, bu anlamda özgürlüğe hiçbir zaman iye olamamışlardır, olamazlar. Çünkü bilinmektedir ki kişi doğanın yaratığıdır. Doğanın kendisi dahi salt özgür değildir; doğanın yasalarına bağlıdır. Bu nedenle kişi, ilk önce doğa içinde, doğanın yasalarına, koşullarına, nedenlerine, etkenlerine bağlıdır.

Kemal ATATÜRK

Atatürk, Cumhuriyet'in 10. Yıl Söylevi taslağında yer alan bu bölümü, Genel Yazmanı Hikmet Bayur'un bu söylemin ölümü çağrıştırdığını ve ulusa veda anlamı içerdiğini söyleyerek kaldırılmasını rica etmesi üzerine söylevden çıkarmıştır. Ancak yine Ata'dan bir anı olarak kalan bu yazı bize, gerçek Atatürkçülerin Atatürk'ün unutulmasına yol açılmaması için çalışması gerektiğini, Atatürk'ün sevgi ve nefretlerini hiç unutmamaları gerektiğini göstermesi açısından da önemlidir.

"Bu söylediklerim hakikat olduğu gün sizden ve bütün medeni beşeriyetten dileğim şudur : Beni hatırlayınız."

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

Bu söylediklerim gerçek olduğu gün sizden ve bütün uygar insanlıktan dileğim şudur : Beni anımsayınız."

Kemal ATATÜRK

Malik bulunduğum bütün nukut (nakitler) ve hisse senetleriyle Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi Cumhuriyet Halk Partisi'ne atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum:

1- Nukut ve hisse senetleri, şimdiki gibi, İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.

2- Her seneki nemadan, bana nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe, Makbule'ye ayda bin, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ile Nebile'ye şimdiki yüzer lira verilecektir.

3 - Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.

4- Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.

5- İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır.

6- Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya, Türk Tarih ve Dil Kurumları'na tahsis edilecektir."

Kemal ATATÜRK

“Din, milliyetin bir parçasıdır! Ancak taassubun milletleri ümmet haline düşüreceğini unutmamalıdır!”

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

“Din, ulusluğun bir parçasıdır! Ancak bağnazlığın ulusları ümmet durumuna düşüreceğini unutmamalıdır!”

Kemal ATATÜRK

“Din, milliyetin bir parçasıdır! Ancak taassubun milletleri ümmet haline düşüreceğini unutmamalıdır!”

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

“Din, ulusluğun bir parçasıdır! Ancak bağnazlığın ulusları ümmet durumuna düşüreceğini unutmamalıdır!”

Kemal ATATÜRK

Bu memleket, dünyanın beklemediği, asla ümit etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahna oldu. Bu sahna 7 bin senelik en aşağı bir Türk beşiğidir. Beşiğin içindeki çocuk, tabiatın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlara alıştı; onları tabiatın babası tanıdı, onların oğlu oldu. Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu, şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur, yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

Kemal ATATÜRK

Öz Türkçesi :

Bu ülke, yeryüzünün beklemediği, asla ummadığı bir eşsiz varlığın yüksek yansımasına, yüksek düzlem oldu. Bu düzlem, en az 7 bin yıllık bir Türk beşiğidir. Beşiğin içindeki çocuk, doğanın yağmurlarıyla yıkandı. O çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından önce korkar gibi oldu sonra onlara alıştı. Onları doğanın babası tanıdı; onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu. Türk oldu. Türk budur; yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

Kemal ATATÜRK

Hiç yorum yok: